Toplamda 5 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilen ve yaklaşık 500 bin haneye elektrik sağlaması beklenen proje, ABD açık deniz rüzgar enerjisi sektörüne yönelik "düzenleyici saldırının büyük bir tırmanışı" olarak değerlendiriliyor.
Burgum’un Enerji Politikası Etkili Oldu
Kararın arkasındaki isimlerden biri olarak gösterilen Kuzey Dakota Valisi Doug Burgum, Trump’ın enerji danışmanı olarak görev yapıyor. Fosil yakıt yanlısı politikalarıyla bilinen Burgum, yenilenebilir enerji yerine geleneksel kaynaklara öncelik veren bir yaklaşımı savunuyor. Kuzey Dakota gibi petrol ve doğalgaza bağımlı eyaletlerin çıkarlarını koruma hedefi taşıyan bu politika, Burgum’un danışmanlığında şekillenen Trump dönemi enerji stratejisinin somut bir uygulaması olarak öne çıkıyor.
Empire Wind 1 projesine verilen bu ani fren, Trump’ın ikinci döneminde yenilenebilir enerji yatırımlarının daha sıkı düzenlemelere ve engellere takılabileceği sinyalini veriyor.
Equinor'dan Tepki: İnşaat Güvenli Şekilde Durduruldu
Norveç merkezli enerji devi Equinor, Trump yönetiminin aldığı karar doğrultusunda 16 Nisan 2025 itibarıyla açık deniz inşaat faaliyetlerini "güvenli şekilde durdurduğunu" açıkladı. Şirket, “ilgili makamlarla görüşmelerin sürdüğünü” ve “karara itiraz dahil olmak üzere tüm yasal yolların değerlendirildiğini” belirtti.
Projenin arkasında ciddi bir finansal yapı bulunuyor. Equinor, Aralık 2024’te 3 milyar dolarlık bir finansman paketi sağlamıştı. Toplam yatırım tutarı ise 5 milyar dolara ulaşıyor. New York şebekesine doğrudan güç sağlayacak 810 megavatlık bu dev proje, South Brooklyn Marine Terminal üzerinden yönetilecek ve Vestas V236-15 MW türbinleriyle donatılacaktı.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler Büyük
Şu ana kadar yaklaşık 1.5 milyar dolar harcanan ve 2.5 milyar dolarlık bir varlık değerine ulaşan projenin durması, sadece Equinor için değil, New York ekonomisi için de büyük sonuçlar doğurabilir. 1500’den fazla kişiye istihdam sağlayan proje, aynı zamanda ABD’nin en büyük açık deniz rüzgar limanı altyapısını da içeriyor.
New York Valisi Kathy Hochul, kararı “federal yetki aşımı” olarak nitelendirdi ve “sendikalı işler, uygun fiyatlı enerji ve New York’un ekonomik geleceği” için mücadele edeceğini duyurdu.